Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından Filistin Sorunu Sempozyumu alanlarında uzman hocaların katılımıyla gerçekleşti.

İlim ve Medeniyet Derneği, İlim ve Medeniyet Topluluğu, Burak Derneği ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi ortaklığıyla 28.05.2022 Cumartesi günü gerçekleştirilen Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Açısından Filistin Sorunu Sempozyumu tamamlanmıştır. Burak Derneği Başkanı Âdem Yenihayat ve İlim ve Medeniyet Derneği Başkanı Nasrettin Güneş'in selamlama konuşmalarıyla başlayan sempozyumda, "İnsan hakları", "Uluslararası Hukuk ve İnsanlık Suçları", "İşgal Altında Bir 'Devlet' Olarak Filistin ve Uluslararası Hukuk" adı altında 3 oturum gerçekleştirilmiştir.

Sempozyumun birinci oturumu Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Hüseyin Mercan’ın moderatörlüğünde Fatih Şemsettin Işık'ın "İsrail Vatandaşı Filistinliler: Kimlik ve Siyaset" konulu konuşmasıyla başlamıştır. İsrail’de ki nüfusun %20'sini oluşturan ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu İsrail vatandaşı Filistinlilerin İsrail’in korkulu rüyası olduğunu belirten Işık, İsrail'de yaşayan Arapların durumunu, kimlik gelişimini, İsrail tarafından uygulanan baskıları anlatmıştır. Netenyahu'nun deyimiyle “sürüyle oy vermeye giden” İsrail'de yaşayan Filistinliler, 2019 yılında parlamentonun %18'lik bir kısmını 15 milletvekilinin seçilebilmesiyle oluşturmaktadır. Buna ve "biz birlikte yaşıyoruz(!)" diyen İsrail medyasının tutumuna rağmen bu vatandaşların İsrail'de ikinci sınıf vatandaş muamelesi gördüklerinin hatta kanunların bile İsraillilerin üstünlüğüne göre düzenlendiği ifade edilmiştir.

İkinci konuşmacı olan Dr. Öğr. Üyesi Özlem Yücel ise "Batı Şeria’daki ve Doğu Kudüs’teki İnsan Hakları İhlalleri" konusunu ele almıştır. İlk olarak, Irkçı-ayrımcı rejimi “Apartheid” kavramı üzerinde duran ve bu bağlamda İsrail'i eleştiren Yücel, İsrail’in yaptıklarının birçoğunun İsrail’in iç hukukuna da aykırı olduğunu kendi vatandaşlarına dahi bu ayrımı yapabildiğini ifade etmiştir. Filistin için yapılanların hiçbirinin işe yaramaz olarak görülmemesi gerektiğinin altını çizmiştir.

Sempozyumun ikinci oturumu Prof. Dr. Berdal Aral'ın moderatörlüğünde Dr. Öğr. Üyesi Muhammed Hüseyin Mercan'ın "İsrail’in Gazze’ye Yönelik Silahlı Saldırıları" konulu konuşmasıyla başlamıştır. Gazze'nin Filistin direnişinin bel kemiğini oluşturduğunu belirten Mercan, İsrail'in saldırılar ile direnişi ortadan kaldırmak istediğinin altını çizmiştir. Filistin siyasetine yeni bir okuma meydana getiren ve sadece Gazze’deki değil bütün Filistinlileri temsil etmekte olduğunu duyuran Hamas ile FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) üzerinde duran hocamız, İsrail'in radikal adımlarla ilerlemekte olduğunu tepkiler karşısında göstermelik geri adım atarak sonuçta amacına ulaştığını ifade etmiştir. İsrail'in Gazze üzerindeki stratejik amaçları üzerine de değinilen konuşmada Gazze’nin Akdeniz’e sınırı olması, Doğu Akdeniz’deki doğalgaz yataklarına yakın olması, turizm alanında İsrail’e katkı sağlaması gibi nedenlerle İsrail Gazze’yi topraklarına katmak istediği anlaşılmıştır.

İkinci konuşmacı olan Av. Yasin Şamlı ise "Bir Saldırganlık Örneği Olarak Mavi Marmara Trajedisi" konusunu ele almıştır. Gazze’de yaşananların devlet terörü olduğunu ifade eden Şamlı, Mavi Marmara trajedisi üzerinde durmuştur. Hukuki süreçlerle de alakalı bilgi veren Şamlı, 9’u gemide 1’i hastanede olmak üzere 10 şehit verdiğimiz Mavi Marmara Saldırısı ile ilgili anıları da paylaşmıştır. 

Sempozyumun üçüncü oturumu ise Dr. Öğr. Üyesi Özlem Yücel'in moderatörlüğünde Prof. Dr. Berdal Aral'ın "Self Determinasyon Hakkı Bağlamında Filistin’in Özgürlük Mücadelesi" konulu konuşmasıyla başlamıştır. İsrail için komşu ülkelere operasyon yapan, sömürgeci ve varlığı sorgulanması geren bir ülke tanımlamasını yapan Aral, İsrail'in vatandaşlarını bir arada tutabilmek için daima bir çatışma içerisinde olmaya çalıştığını ifade etmiştir. Bir devlet olarak Filistin'de yaşayan Filistinlilerin kendi toprakları üzerinde self determinasyon hakkına sahip olduğunu belirten Aral, Filistin'in uluslararası örgütlerdeki konumu üzerinde de durmuştur.

Oturumun ve sempozyumun son konuşmacısı olan Dr. Said El-Dahsan ise Arapça olarak "İsrail’in Silahlı Saldırıları Karşısında Filistin’in Meşru Müdafaa Hakkı" konusunu ele almıştır. İsrail'in kendi yaptığı saldırıları kendini savunma(!) kavramı altında sürdürdüğünü ifade eden Dahsan, İsrail tarafından yapılan işgalin uluslararası barışa yapılmış saldırı olduğunun altını çizmiştir.

Prof. Dr. Berdal Aral'ın kapanış konuşmasıyla beraber sempozyum sonlandırılmıştır.